11 Aralık 2013
MALİYE BAKANI YUNANİSTANA DÖNMEKLE TEHDİT EDİYOR.
Maliye Bakanı Mecliste bütçe görüşmeleri yapılırken milletvekillerinin "Asgari ücret 1000 tl olursa devlet batar mı?" sorusuna cevaben "Türkiye batmaz ama firmalar batar" demiş. Beyefendi firmaların genel müdürü gibi!( Aslında gibisi fazla.Maliye bakanı ve diğer bakanların varlık nedeni emeğe karşı sermayenin çıkarlarını korumak)
Bakan efendi ülkemizde asgari ücretin ne kadar yüksek olduğunu açıklamak için çeşitli ülkeleri örnek vermiş.Ancak konuşmasında önemli bir ayrıntı var ki,o bakanı ters köşe etmeye yetiyor.Maliye Bakanı asgari ücretin artrılmasına karşı çıkarken bir tehdit unsuru olarak da "Yunanistana döneriz haaa" diyerek aslında asgari ücretin artırılması için mücadele eden işçilere de aba altından sopa göstermeyi ihmal etmemeiş.
Bakan efendi şöyle buyurmuş; "asgari ücreti belirlerken makul bir ücret ve rekabeti gözönünde bulundurmak zorundayız.Bunu göz önünde bulundurmayan ülkeler battı.Yunanistan'a, başka ülkelere dönmek istemiyorsak bu dengeleri göz önünde bulundurmak zorundayız"
İşte banim takıldığım nokta tam da burası.Ne olmuş Yunanistan'a? Batmış diyor Maliye Bakanı.Yani Yunanistan'a dönersek işçiler mevcut ücretlerinden daha az ücret alırlar falan diyerek meseleyi laf kalabalığına getiriyor.Bakanın bu yanıtına soru soran vekiller ne diyor onu bimiyorum ancak benim bir çift sözüm var.
Türkiye'de asgari ücret 365 euru iken, battı denilen Yunanistanda asgari ücretin ne kadar olduğıunu söylemiyor bakan efendi.Ben söyleyeyim o zaman.Batık haldeki Yunanistan'da asgari ücret 684 euro.İşte işçiler ve emekçiler bunu talep ediyor.Battığı söylenen bir ülkede uygulanan asgari ücreti.Demek ki bu ülkede işçiler batmış bir ülkede yaşayan işçilerden daha az ücret alıyor.Tam bir ücretli kölelik.
Peki o batık ülkede, yani Yunanistan'da ortalama bir öğretmenin maaşı ne kadar diye bakacak olursak; 2850 dolar.Türkiye'de ise 1000 dolar civarında.
Eeee... Bakan ne demek istiyor işçilere? Sizin ücretleriniz yüksek.Daha fazla yükseltirsek ülke batar.Yunanistan gibi oluruz.Tabii Yunanistanı bilmeyenler de (ana akım medyanın yalan haberlerine bakarak) zanneder ki,orada insanlar açlıktan ölüyor.
(Oysa 12 Eylül darbesi olmasaydı ülkemizde de ücretler bugünkü seviyesinden çok daha yukarılarda olacaktı.Çünki işçilerin,emekçilerin yani halkın örgütlü hak mücadeleleri güçlüydü.Bu güç Faşist darbeyle kırılınca İMF ve Dünya Bankası programlarına dayalı sermaye politikaları sermayenin karlarını katlarken emekçileri hızla yoksullaştırdı.)
Söün özüne gelecek olursak Maliye Bakanı yalan söylüyor,demogoji yapıyor daha da önemlisi tehdit ediyor!" Eğer daha fazla ücret isterseniz firmalar batar,Yunanisytan'a döneriz" diyor.Hiçte yabancı olmadığımız geleneksel yalanlar bakanın ağzından bir kez daha dökülüyor. "Firmalar sayesinde para kazanıyorsunuz,onlar güçsüzleşirse siz daha da yoksullaşırsınız" demeye getiriyor. Oysa firmaları yaşatan ve büyüten İşçi ve emekçilerin emeği üzerindeki artı değer sömürüsüdür.Emek olmazsa,sermeye hiçtir! Aslolan vareden EMEKTİR!
Ey bizi tehdit eden bakan!
Ey bize şantaj yapan bakan!
Biz şimdilik YUNANİSTAN'A DÖNMEK İSTİYORUZ! Asgari ücretimiz Yunanistan seviyesinde olsun istiyoruz.Dah sonrası ayrı mesele.Aslında biz Firmaları batırıp,Emekçileri iktidar yapmak istiyoruz!Yani ülkemizde ve her yerde ÜRETENLERİN YÖNETEN OLMASI İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ! Bunu başaracağız!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)